Gelişen teknolojinin doğurduğu suç türlerinden birisi de “ Kredi Kartı (POS) Tefeciliği”dir. TCK m. 241’de düzenlenen ve bugün toplumda en çok işlenen suçlardan biri olan tefecilik, toplum ve devlet için ciddi bir durumdur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun da topluma karşı suçlar kısmının 241. maddesinde tefecilik : “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Tefecilik suçu artık gelişen teknoloji ile birlikte yeni yöntemlerle işlenmektedir. Menfaatlerin risksiz bir şekilde hemen temin edilmesi POS tefeciliğinin en gözde yöntemlerden biri haline gelmesini sağlamıştır. POS tefeciliği olarak adlandırdığımız durum normal tefecilik ilişkisinden farklıdır. Tefecilik faaliyetinde bulunan kişiler, gerçek bir satış yapılmış gibi göstererek borç alacak kişinin kredi kartından taksitle para çekmekte ve bunun karşılığında kişilere nakit olarak borç vermektedirler. Bu şekilde tefeciler (borç alacak kişinin kredi kartından taksitle para çekerek) alacaklarını güvence altına almakta ve bunun karşılığında nakit olarak ödünç para vermektedirler. Ödünç para verme işlemi şu şekilde gerçekleşmektedir; tefeci (görünüşte malı satan kişi) POS cihazı ile kredi kartından çekim yapmakta, karşılığında ise nakit olarak borç vermekte ve çekim karşılığında gerçek bir mal veya hizmet alışverişi yapılmış gibi göstermektedir. Esasen bir mal satışı olmadığı halde, bir mal satışı yapılmış gibi gösterilmekte ve kart sahibi olan şahsa malın satış bedelinden düşük miktarda para verilmektedir. Bu işlemlerde ek bir KDV ödemesinden kurtulabilmek için de özellikle kontör satışı ve altın satışı yapanlar tercih edilmektedir. Bununla birlikte gerçekte kredi kartı ile ATM'lerden nakit para çekme imkânı olmasına rağmen, bankaların bunun karşılığında aldığı faiz ve komisyonun fazla olması nedeniyle, POS tefecisine başvurulmaktadır. Normal bir tefecilikte ödünç alan ve ödünç veren bulunmaktadır. POS tefeciliğinde ise mevcut bu ikili ilişkiye dolaylı da olsa kredi kartını kullandıran banka da dâhil olmaktadır.
Ceza Hukuku Açısından Hukuki Değerlendirme:
POS tefeciliğinin TCK m. 241’de düzenlenmiş olan tefecilik suçunun “tipikliğine” uyup uymadığı tartışmalıdır. TCK m. 241’de tefecilik suçu bakımından “ödünç para verme” şartı aranmaktadır. Ödünç ilişkisinin varlığını doğrudan söyleyemesek de, kredi kartı araç olarak kullanılmak suretiyle faiz karşılığı bir kazanç sağlanmaktadır. Doktrindeki bazı görüşler, POS cihazı vasıtasıyla gerçekleştirilen bu eylemin TCK m. 241 anlamında tefecilik suçuna vücut verdiğini kabul etmişlerdir. Bununla birlikte suçun kredi kartı ile işlenmesinin ağırlaştırıcı sebep olarak düzenlenmesi gerektiğini ifade eden görüşler de mevcuttur. Diğer yandan "kanunilik ilkesine" atıf yaparak, kredi kartı kullanılarak işlenen tefeciliğin açık bir şekilde TCK m. 241 metninde düzenlenmesi gerekliliğini ifade eden görüşler de vardır. Öğretide kabul edilen diğer bir görüş ise, POS tefeciliğinin işlenip işlenmediğinin tespitinde, taraflar arasında bir ödünç sözleşmesinin bulunup bulunmadığı ve ödünç para alana para üzerinde tasarruf etme imkânının sağlanıp sağlanmadığının dikkate alınması gerektiği yönündedir. Buna göre taraflar arasında kurulan ilişkide ödünç sözleşmesinin bulunduğunu ve ödünç alanın bu para üzerinde tasarruf imkânının bulunduğunu söyleyebiliyorsak, POS tefeciliği suçu oluşacaktır. Yargıtay ise bu suçun POS cihazından kredi kartı çekilmek suretiyle işlenebileceğini kabul etmektedir. Yargıtay 5. CD 29.04.2013 tarih, 2012/7317 E. ve 2013/3989 K. Sayılı ilamında “…sanığın işyerinde herhangi bir alışveriş yapılmadığı halde, alışveriş yapılmış gibi kendilerine para ihtiyacı nedeniyle başvuran kişilere ait kredi kartları ile pos cihazları aracılığıyla işlem yapıp, gerçek olmayan bu alış veriş tutarından belli bir komisyon kesintisi yaparak geriye kalan kısmı nakit olarak ödeme ya da komisyonu, verdiği paranın üzerine ilave ederek kendisine başvuran kişinin kredi kartından çekmesi biçiminde komisyon karşılığı borç verme eylemlerinden dolayı sanığın zincirleme şekilde tefecilik suçunun sübut bulduğu…” verdiği karardan da anlaşılacağı üzere Yargıtay’ın görüşü tefecilik suçunun POS cihazından kredi kartı çekilmek suretiyle işlenebileceği yönündedir.
Görüşümüz:
Kredi kartı kullanılarak işlenen tefecilik TCK m. 241'e uymaktadır. Suçun işlenmesinde kredi kartı araç olarak kullanılsa da, fail, ödünç para vermektedir. Ödünç paranın verilmesi ise muvazaalı bir satım akdine dayanmaktadır. Görünürde bir satım akdi mevcut olsa da, tarafların niyeti belli miktarda ödünç parayı faiz karşılığı temin etmektir. Dolayısıyla doğrudan bir ödünç ilişkisi olmadığından hareketle, tefecilik suçunun oluşmadığını söylenemez. Ayrıca bu suçun, TCK m. 241’e eklenmesi, "belirlilik ilkesine" hizmet edecektir. Sonuç olarak POS tefeciliğinde faiz karşılığı verilen bir ödünç para olduğundan, tefecilik suçunun işlendiği açıktır.
Kredi Kartı (Pos) Tefeciliği
The Pos (Point of Sale) Usury
Av. M. Burak KÜÇÜKİSLAMOĞLU
İlayda OCAK – Nuran ÇITIRIK