Makaleler

Havayolu Taşımacılığında Overbooking ve Yasal Dayanağı

1. Overbooking nedir? 

Overbooking sadece havayolu taşımacılığında değil; eğlence sektöründe, turizm sektöründe ve katılımcı birey faktörünün ticari faaliyet açısından en önemli kar unsuru olduğu diğer sektörlerde gerçekleştirilen bir uygulamadır. Buna göre, firmalar geçmiş organizasyon ve faaliyetlerinde edindiği istatistiki verilere göre bir sonraki faaliyeti için olası iptal sayısını belirler ve bir etkinliğe katılabilecek maksimum insan sayısının üzerine bu olası iptal sayısını ekleyerek toplam sayı adedinde bileti (veya katılım/kullanma hakkı sahipliğini belirtir başka bir belgeyi) satışa sunar. Bu şekilde olası iptal ve bu iptaller sonucu yapılan geri ödemeler neticesinde zarar etme ihtimalini sıfıra indirmeye çalışır. Elbette ki istatistiklerden doğan öngörüler her zaman gerçekleşmemekte, bazı durumlarda iptal yaşanmamaktadır. Overbooking’in toplum nezdinde dikkat çekmesi de bu hallerde gerçekleşmektedir, zira fazla satış sonucu bazı kişilerin o organizasyondan men edilmesi (hatta men etmeyi kabul etmeyenlerin darp edilerek organizasyondan çıkarılması) toplum vicdanını ve hakkaniyet duygusunu zedelemektedir. Firmalar ise kendilerini overbooking sayesinde garanti altına alabildiğini, aynı zamanda bu garanti kapsamında insanlara daha düşük fiyattan bilet sağlayabildiklerini belirtmektedir.

2. Sivil Havacılık Kurallarında Overbooking 

Overbooking’i serbest kılan ve hatta teşvik eden kurumların başında elbette “Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA)” gelmektedir. IATA overbooking’in diğer sektörlere nazaran havayolu taşımacılığında daha gerekli olduğunu zira bir otelin veya bir organizasyon firmasının satamadığı, iptal olan biletleri yoğun dönem veya etkinlik sırasında dahi satma imkanı bulunduğunu ancak havayolu taşımacılığında bunun ancak uçak pistten ayrılana kadar gerçekleşebileceğini; bunun da havayolu firmaları için büyük zararlar yaratabileceğini belirtmektedir. Ancak bunun sınırsız olmadığı, istatistiki verilerden “kesinliğe yakın derecede” bir sonuç çıkarılarak bu sonuç adedinde overbooking yapılması gerektiği de kabul edilmektedir. IATA ayrıca başta belirttiğimiz “yolculara ucuz ve kaliteli hizmet sağlamanın” da bundan geçtiğini belirtmektedir, zira 2016 yılında ABD’de overbooking sebebiyle uçuşu terk etmesi istenen/terk etmeye zorlanan yolcuların tüm yolculara oranı sadece % 0.09’dur; faydaların yarışması olarak nitelenebilecek bir durumda overbooking yolculara da avantaj sağlamaktadır.

Yasal düzenlemeler, IATA kuralları ve sektörün yapısı gereği zaten kabul edilmiş olan overbooking sonucu oluşabilecek yolcu hakları ihlallerini önlemeye yöneliktir. Bu bağlamda Türk Hukuku bakımından da en önemli uluslararası düzenlemelerden birinin Avrupa Birliği’nin 261/2004 sayılı Tüzüğü olduğu söylenebilir. Bu Tüzük Türk Hukuku’nda da etki bulmuş ve “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik (SHY-YOLCU)” ve bu yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan Talimatlara dayanak olmuştur denilebilir. Tüzüğün “Uçuşa Kabul Edilmeme” başlıklı 4.maddesiyle birlikte yolcuların uçuşa overbooking sebebiyle kabul edilmemesi halinde hakları garanti altına alınmıştır. Aynı şekilde SHY-YOLCU Yönetmeliği’nin 5.maddesi de uçuşa kabul edilmeme halini düzenlemekte ve aynı yönetmeliğin ilgili maddelerine atıf yaparak yolcunun haklarını belirtmektedir.

Overbooking sonucu uçuşa fazla katılımcı olması halinde önce Havayolu firması feragat edecek gönüllü aramaktadır. Bu gönüllülere ücret iadesi, uygun göreceği başka bir tarihe uçuşunun ayarlanması, son varış yerine güzergah değişikliği sağlanması gibi teklifler sunulur. Aynı zamanda SHY-YOLCU Yönetmeliği’nin bir gereği olarak iç hatlar için 100 euro, dış hatlar için varış destinasyonuna göre 200-600 Euro aralığında Türk Lirası karşılığıyla tazminat ödemek zorundadır. Uçuş gecikmesi/iptali hallerinde yolculara sağlanan olanaklar uçağa kabul edilmeyen yolcular bakımından da geçerlidir. Yargıtay yolcunun uçağa kabul edilmeyerek manevi zarar gördüğü iddiasındaki bir davada “yolcu adaylarının üzerlerine düşen tüm edim ve özeni yerine getirmelerine karşın uçağa alınmamaları olgusu, başlı başına manevi zarara neden olabileceği gibi söz konusu uygulama (overbooking), uçağa alınan ve alınmayan kişiler arasında ayrımcılığa yol açabilen ve Anayasa ile korunan eşitlik ilkesini zedeleyici bir potansiyel taşımaktadır. Kaldı ki davalı (havayolu firması) basiretli bir tacir gibi hareket etmek durumunda olup , havayolu taşımacılığı başlı başına özel izin gerektiren, kendine has mevzuatı ve genişletilmiş sorumlulukları olan ticari bir faaliyettir” diyerek manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir ( Yargıtay 11.HD 2015/11487E., 2016/6313K.). Yargıtay bir başka kararında ise “her ne kadar davalı tarafça overbooking işleminin olağan bir uygulama olduğu savunmasında bulunulmuşsa da, bir takım işlem ve uygulamaların zaman içinde olağan hale gelmesi, o işlem ve uygulamanın doğru olduğu anlamına gemeyeceği gibi kişiler üzerindeki olumsuz etkinin de ortadan kalkmasını gerektirmez” şeklinde hüküm kurmuştur. ( Yargıtay 11.HD 2014/13992E., 2014/20286K.)

3. Sonuç

Havayolu şirketleri için overbookingin zaruri olduğu bir gerçektir. Sınırları ve yolcuların hakları yasal düzenlemelerle belirlenmiş ve sıkı denetime tabi olması halinde overbookingin uygulanmasında bir sakınca yoktur. Keza bunu yasaklamak da mümkün değildir. Çünkü havayolu firmaları en nihayetinde bir ticaret şirketidir, ticari fayda amacı güder; kamu yararı değil. Bu doğrultuda da ticari sözleşmeler yapar. Her sözleşmede olduğu gibi firmalar ile yolcular arasında imzalanan Havayolu Taşımacılığı Sözleşmesi, uluslararası ve ulusal mevzuatla garanti altına alınmış “sözleşme yapma ve içeriğini belirleme özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmelidir. Elbette ki firmaların, basiretli tacir gibi davranma yükümü altında gerekli önlemler alma yükümü vardır ve uçak yolcu kapasitesi üstünde yolcu ile yapılan bu sözleşmeleri kapasite doluluğu sebebiyle fesih imkanı mevcuttur. Burada ancak bir “borca aykırılık” durumu oluşabilir. Firmaların sürekli olarak fazla sayıda sözleşme yapması ve öngörüleri gerçekleşmemesi halinde bunu feshetmeleri “hakkın kötüye kullanımı” teşkil etmeyecektir, zira yolcuya zarar verme gibi bir arzu yoktur. Firmalar havayolu taşımacılığı sektörünün gereklerini gerçekleştirmektedir. Bu sebeple Yargıtay’ın overbooking tutumuna katılmıyorum. Fakat firmaların overbooking “sonrası” tutumlarının yasal dayanaktan ve denetimden yoksun olması firmaların yanlış politikalar izleme, gönüllü olarak uçuştan vazgeçecek yolcu aramaksızın “sona kalan, geç gelen” yolcuyu uçuşa almama tavrı hukuka aykırıdır.

Havayolu Taşımacılığında Overbooking ve Yasal Dayanağı

Legal Basis of Overbooking in Airline Transport

Av. M. Burak KÜÇÜKİSLAMOĞLU

Aras COŞKUN