İnsanoğlu, teknolojiyi sürekli olarak ileriye taşımak, çeşitli misyonları hızlı ve en iyi şekilde gerçekleştirmek için çalışmıştır. Birçok ülke teknolojik alt yapıyı kurmayı başarmasına rağmen devletleri asıl ileriye taşıyan, teknoloji çağının altın dönemi olan yapay zekayı üreterek insan gücünü azaltmak olacaktır.
Teknoloji her geçen gün yeni bir gelişmeyle karşımıza çıkıyor. Ancak bu gelişmeler pozitif bilim olan Hukuk alanında gerçekleşmesi hukukçuları kişisel verilerin korunması anlamında endişeye düşürse de; kimi zaman bu sektörde çalışmakta olan insanlarda iş alanının daralması açısından merak uyandırıyor. New York merkezli ‘’Law Geex’’ isimli şirket hukukla teknolojiyi birleştirerek değişimin başlangıcı olan bir ilke imza atmıştır. Law Geex isimli şirket geliştirdiği yapay zeka ile sözleşmeleri inceleme otomasyonu kurmuş ve müşterilerine büyük bir fırsat sunmuştur.
Yapılan araştırmalara göre birkaç aylık eğitim sürecinden geçirdikleri yapay zekaya Amerikan sözleşme hukuku sisteminin prensiplerini, kanunları ve izlemesini istedikleri hukuki süreci kodladıktan sonra binlerce sözleşme örneği yükleyerek makine öğrenmesi(machine learning) ve derin öğrenme(deep learning) yöntemleriyle yapay zekanın kendi kendini kurulan sistem ile geliştirmesini sağlamıştırlar. Yapay zeka bu kodlama ve öğrenme sonucunda müşteriler adına yüklediğiniz sözleşmeyi kontrol ederek müşterilerin lehine ve aleyhine olan durumları ile var olan hukuki boşlukları tespit ediyor ve hataları düzeltiyor.
Şirket kurucuları (Noory Bechor ve Ilan Admon) bir yarışmayla tüm dünyaya göstermeye karar verdiği araştırmada insan ile yapay zekanın başarı oranları karşılaştırılmak istenmiştir. Aralarında Goldman Sachs ve Cisco, Alston ve Bird, K&L Gates hukuk şirketlerinden toplam 20 kıdemli sözleşme hukuku avukatı ile Law Geex şirketinin yapay zekası yarışmıştır. Hem avukatlara hem de yapay zekaya verilen 5 tane Amerikan hukuk sisteminde bir çeşit gizlilik sözleşmesi olan ‘’NDA’’ verilmiştir. 153 paragraftan oluşan 5 farklı sözleşme, Stanford Üniversitesi , Duke Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden profesörlerin danışmanlığında ve tecrübeli hukukçu Christopher Ray’in bağımsız hakemliği altında yürütülen araştırmanın neticesinde ortaya çıkan sonuç şaşırtıcıdır.
Sonuca göre en hızlı avukat işi 51 dakikada bitirirken; en yavaşı 156 dakikada bitirmiştir. En başarılı avukat %6’lık bir hata oranıyla %94’lük bir başarı elde ederken; en başarısız avukat %67 ‘lik bir başarı oranında kalmıştır. Tüm avukatların başarı ortalaması ise %85 olarak belirtilmiştir. Tüm bu sonuçlar karşısında yapay zeka ise verilen görevleri 26 saniye içinde ve %94 başarı oranı ile incelemiştir.
Bu başarı oranı, 3 ölçüt bir arada gözetilerek hesaplanmıştır. Bunlardan ilki “false negatives”, yani gözden kaçırılan hususların sayısı; ikincisi “false positives”, yani yanlış tanımlanan, yanlış saptanan hususların sayısı; üçüncüsü ise “true positives”, yani isabetli biçimde düzeltilen hususların sayısıdır. Araştırmanın sonucunda Mann – Whitney U Test yöntemine göre bu test kapsamında yapay zekanın, insan avukatların ortalamasından 0,9932 daha isabetli olduğu ortaya çıkmış ve son olarak bu çalışmadaki sonuçların “şans eseri” ortaya çıkmış olma ihtimalinin %0,7’den daha az olduğunun hesaplandığı da belirtilmiştir.
Yapay Zekanın Hukuktaki Önemi
Yapılan araştırmanın objektif sonuçlarına göre hukuk alanında teknolojinin ve insanoğlunun başarısı olan yapay zeka yirmi birinci yüzyılın hukuk alanında en önemli gelişmelerinden olup, bu sektörde çalışan insanların yerine geçme noktasında büyük bir aşama kaydetmiştir. Hukuk alanında kullanılmak üzere tasarlanan yapay zeka sisteminin başarı oranı yadsınamayacak boyutta olup insan hatasını en aza indirmek ve belirli bir işi çok kısa bir sürede tamamlayarak çalışan kişilere yardımcı olmak için birçok hukuk bürosu ve şirket tarafından kullanılacak ve talep edilecektir.
Diğer yandan sözleşme hizmeti veren avukatlar ve hukuk büroları için sözleşmenin incelenmesi, avukatların günlük olarak harcadığı mesaisinin büyük bir bölümünü teşkil etmektedir. Bu teknoloji sayesinde avukatlar aynı işi çok daha kısa süre içinde tamamlayarak zamanının kalan kısmını diğer hukuki araştırmalarına ve işlerine, müvekkillerine veya var olan duruşmalarına harcayabilecektir.
Yapay Zekanın Hukuktaki Geleceği
Günümüzde geliştirilen yapay zeka sadece silah, makine ya da robot üretiminde değil kendine özgü yönteme sahip olan hukuk alanında da kullanılmaya başlanmasıyla, bu alanın meslek yelpazesinin geleceğini hem rahatlatacağı hem de genişleteceği açıktır. Şuna inanıyorum ki, yakın gelecekte etik anlayışına sahip olan yapay zekalar üretilecektir. Ancak yine de hukukçu olabilmek için mevzuatın sistematiğini bilmek yeterli olmayıp bunun yanında soyut normların somut olaylara göre yorumlanması ve toplumun örf-adetine ve örf-adet hukukuna haiz olarak kanun ve hukuktaki boşlukların doldurulması gibi yetkinliklere sahip olmak gerekir. En önemlisi ise hakim gerektiğinde takdir yetkisini kullanırken; yapay zeka bunu başaramayacaktır.
Diğer yandan yapay zekanın kullanımı arttıkça asıl gündeme gelmesi gereken konu hukuk alanında çalışan insanların yerini alması sonucunda vergilendirilmesi sorunu olacaktır. İlk olarak yapay zeka ve robotların vergilendirilmesi konusu Microsoft kurucusu Bill Gates’in önerisi ile gündeme gelmiştir. Avrupa Parlamentosu’na taşınan bu konu 2017 yılında hızla ilerleyen yapay zeka ve robot teknolojilerine karşı hazırlık adına robotlara “elektronik kişi” statüsü veren ve Asimov yasaları kapsamında haklar tanıyan bir rapor onaylanmıştır. Yapay zekanın elektronik kişi kavramı içerisine dahil edilmesi aynı zamanda robotların birtakım hakların yanında yükümlülüklere de sahip olacağı anlamına gelmektedir. Bu yükümlülüklerden biri de vergi yükümlülüğü olacaktır.
Yakın zamanda Suudi Arabistan Sophia adlı robota vatandaşlık vermiştir. Sophia devlet nezdinde ‘’kişi’’ olarak kabul edildiği ve verginin süjesi kişi olduğu için Sophia’nın vergi vermesi gerekmektedir.
Sonuç olarak yapay zekanın geleceği açısından önümüzdeki yıllarda asıl konuşulacak konu yapay zekanın hukuki statüsünün ‘’elektronik kişi’’ olarak kabul edilebilirliği olacaktır.
Yapay Zeka ve Hukuk
Artificial Intelligence and Law
Av. M. Burak KÜÇÜKİSLAMOĞLU
Atıf YILMAZ