Hızla gelişmekte olan teknoloji yaşamımıza fayda sağlamakla beraber birçok hukuki sorunu da beraberinde getirmektedir. Teknolojik gelişmelerden biri olan internetin yansıması sosyal medya; artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Nitekim öyle bir durum söz konusudur ki artık bir kısım insan sosyal medya platformları sayesinde maddi kazanç elde etmeye dahi başlamıştır.
Tüm bu teknolojik gelişmeler dijital malvarlığı ve dijital miras kavramlarını ortaya çıkarmıştır; fakat bu kavramlar hukukumuza çok yaygın bir kullanıma sahip olmamakla beraber Türk Kanunlarında yasal düzenlemeler de henüz mevcut değildir. Bununla beraber doktrinde de yeterli inceleme bulunmamaktadır. Ülkemizin aksine diğer bazı ülkelerde ise dijital malvarlığı ve dijital miras kavramları daha yerleşmiş ve kabullenilmiş kavramlar olarak incelenmektedir.
Nelerin dijital malvarlığı olabileceğine dair kısa bir sınıflandırma yapacak olursak ;
Ancak dijital dünyanın sürekli değişmesinden dolayı dijital malvarlıklarının nelerden oluştuğunu net olarak belirlenememektedir. Ülkemiz açısından da dijital malvarlığı mevcut hukuk sistemimizdeki malvarlığından çok daha farklı bir niteliğe sahiptir; fiziksel belge, dosya, adres defterleri veya fotoğraf albümlerinin aksine doğası gereği soyuttur. Dijital miras ise bu tür soyut malvarlığı değerlerinin mirasçılara intikal etmesi, mirasa konusu olmasıdır.
Ölümden Sonra Sosyal Medya Hesaplarının Durumu
Kişinin ölümünden sonra sosyal medya hesaplarının yani dijital malvarlığının akıbeti hususunda çok yeni bir sorun olması sebebiyle yasal bir düzenleme mevcut değildir. Yine bu hususta ülkemizde henüz yargı kararları da bulunmamaktadır. Ancak elektronik posta hesabının mirasa konu olup olamayacağı hususu ilk olarak ABD’de yargı önünde gündeme gelmiştir. Almanya’da ise kişinin ölümünden sonra “Facebook” hesap şifresinin ölenin ailesine verilip verilemeyeceği hususu dava konusu edilmiştir. Bu dava üzerine Alman Federal Mahkemesi’nin verdiği karar ise emsal teşkil edecek niteliktedir. Almanya’da bahse konu Facebook hesabının mirasçılara geçip geçmeyeceği tartışmasından sonra geçen süre içerisinde Facebook ve diğer bazı sosyal medya platformları içeriklerinde bir düzenlemeye giderek, kişilere ayarlar menüsünden ölümleri halinde hesap şifrelerinin paylaşılıp paylaşılamayacağını, paylaşılacaksa kimlerle paylaşılacağını tercih etme imkânı getirmiştir. Fakat böyle bir seçim hukuken karşılığı olmayan bir işlemdir.
Hukuki Değerlendirme:
Kişinin ölümü halinde sosyal medya hesaplarının şifreleri mirasçılarına verilecek midir? Sosyal medya hesaplarının yani dijital malvarlığının akıbeti ne olacaktır? Ölümü aydınlatmak için maddi gerçekliğe ulaşmak bakımından kişilik hakları ihlal edilebilir mi? Eğer bu yönde bir karar çıkarsa, her bireyin ölen bir yakını ile ilgili o kişinin belki de bilmesini istemeyeceği bilgilere sahip olmasını ölen kişinin anı hakkına saldırı anlamına gelecek midir?
Tüm bu sorulara daha rahat cevap verebilmek için Anayasa’nın birtakım ilkelerine değinmek gerekmektedir. Bunlardan ilki Anayasa’nın 20. maddesiyle koruma altına alınmış olan özel hayatın gizliliği ilkesidir. Bu ilke gereğince kişilerin özel hayatının gizliliği esastır ve bu gizliliğe dokunulamaz. TMK m. 28/1 gereğince ölenin kişiliği son bulacağından dolayı her ne kadar ölen açısından bu ilke savunulamasa da ölenin söz konusu sosyal medya hesabı üzerinden iletişim kurduğu kişiler açısından bu ilkenin geçerliliği kabul edilebilir. ir diğerB ihlal ise haberleşmenin gizliliği ilkesi açısından olacaktır. Anayasa’nın 22. maddesi uyarınca haberleşmenin gizliliği esastır. Çağımızda bu hesaplar üzerinden mesajla haberleşilmesi artık çok yaygın bir durumdur. Kişiler çoğunlukla bu mesajları kimsenin görmeyeceği düşüncesi ve güveniyle rahat bir şekilde yazmaktadır. Fakat taraflardan birinin ölümü sonrasında, şifresinin mirasçılara intikali halinde silinmemiş olan karşılıklı konuşmaların taraflar dışındaki kişiler tarafından görülmesi, okunması gündeme gelecektir ki böyle bir durumda da haberleşmenin gizliliğini ihlal sorunu ortaya çıkabilir. Cezai açıdan bakıldığında ise TCK m. 132 haberleşmenin gizliliğinin ihlalini, TCK m. 134 ise özel hayatın gizliliğinin ihlalini suç saymıştır. Dolayısıyla hukuki bir zemine oturtulmaksızın ölenin sosyal medya hesaplarının şifresinin mirasçılara geçeceğinin kabulü hem anayasal ilkeleri ihlal etmekte hem de TCK gereğince suç teşkil etmektedir. Tüm bunların karşısında da mirasbırakanın malvarlığı hakkının bir uzantısı olarak miras hakkı yer almaktadır. Bu hak da tıpkı özel hayatın gizliliği ve haberleşmenin gizliliğinde olduğu gibi anayasal bir haktır. Kişinin gerçek bir vasiyetnamede olması gereken zorunlu unsurları taşıdığı bir vasiyetname düzenleyerek sosyal medya hesaplarına ait şifre ya da şifrelerinin, mirasçılarına yahut herhangi bir başka kişiye verilmesini istemesi halinde bu isteğe uyulmalıdır. Öte yandan ölen kişi sağlığında hiçbir irade beyanında bulunmamış, hukuken geçerli bir ölüme bağlı tasarrufla hesap şifrelerini geride kalan bir yakınına bırakmamışsa bu hesaplar özel anı niteliği taşıyan bir eşya olarak kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin olarak da Berlin’de yargıya taşınan Facebook’a ilişkin olayda temyiz üzerine Alman Federal Yüksek Mahkemesi’nce verilen kararda dijital materyallerin de mektup ve günlük gibi değerlendirilerek mirasçılara intikal etmesi gerektiği ifade edilerek Berlin Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin kararı bozması emsal karar niteliğinde olmuştur. Türk miras hukukunda da özel anı değeri olan eşyaların mirasçılara intikalinin mümkün olduğu göz önüne alındığında, Alman Federal Mahkemesi kararının ülkemiz açısından da oldukça isabetli olduğu görülmektedir. Karar yalnızca Facebook açısından değil, benzer nitelik taşıyan diğer tüm sosyal medya hesapları için de emsal teşkil edecek niteliktedir.
Görüşümüz:
Çağımızdaki teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan dijital malvarlığı ve dijital miras kavramları henüz tam olarak hukuk sistemimiz içerisinde yer almasa da hukuk terminolojisinde yer edinmeye başlamıştır. Gelişen bu teknolojinin yansımaları karşısında hukuk geride kalmamalı ; kanuni bir düzenleme yahut yargı kararlarıyla bir istikrar sağlanmalıdır.
Dijital Malvarlığı ve Dijital Miras
Digital Asset And Digital Herigate
Av. M. Burak KÜÇÜKİSLAMOĞLU
İlayda OCAK – Nuran ÇITIRIK