Aylık Bülten

Temmuz, 2022
Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un İncelenmesi

Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında  Kanunda  Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (“Kanun“) 01.07.2022’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş  olup 01.01.2023 tarihinde yürürlüğe gireceği   söylenmiştir.

6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un kabulünden bu yana özellikle küresel toplum sağlığı krizinin başat etkisiyle bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen baş döndürücü değişimler Kanun hükümlerinin yetersizliğini ortaya çıkartmıştır. Bir üst konsept olarak beliren e-ticaret ekosisteminin genişlemesiyle Kanun’un kapsam altına almadığı yeni faaliyet alanları yaratılırken piyasa katılımcıları olarak elektronik ticaret hizmet sağlayıcıları ("Hizmet Sağlayıcılar"), kontrol ettikleri veri hacmi, market büyüklüğü ve etki gücü bakımlarından git git palazlanan elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları ("Aracı hizmet sağlayıcıları) karşısında tıpkı tüketiciler gibi muhtelif menfaat kayıplarına uğramaya başlamışlardır.

Değişikliğe Duyulan İhtiyaç

Hizmet ve Aracı Hizmet Sağlayıcıların yaşadığı kayıpların olumsuz yansımaları kendilerini gerek Rekabet Hukuku gerek Haksız Rekabet Hukuku ve gerekse de Kişisel Verilerin Korunmasında göstermeye başlamıştır ki bu durum başta tüketiciler ve KOBİ’ler başta  olmak üzere çok geniş bir yelpazede birçok menfaat ilgilisini konunun en önemli özneleri haline getirmiştir.

Öte yandan e-ticaret alanında tanıtılan inovasyonlar ve bunları uygulamaya koyanlar belli ölçüde kavram kargaşası yaratmış bulunmaktadır. Özellikle e-ticaret hizmet sağlayıcılarının büyük kısmının küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak nitelikli hukuki  desteğe erişimlerinin oldukça kısıtlı olduğu düşünülürse ve tüketiciler açısından durumun daha büyük elverişsizliklere yol açması riski gözetilirse bu hususta mevzuatta bazı ayrımlara gidilmesi gerekliliği hâsıl olmuştur.

Diğer taraftan Anayasa’nın 167. maddesi uyarınca para, kredi, sermaye, mal ve hizmet başta olmak üzere her türlü piyasanın düzenlenmesi ve denetlenmesi görevi ile gerektiğinde bu piyasalara sağaltıcı müdahalelerde bulunarak kamu yararının üstün tutulmasının ve mevcut aktörler arasındaki rekabet ve ekonomik yarışmacılık dengelerinin muhafaza edilmesinin sağlanması yönünden Devlet’in yükümlülükleri caridir. Bu çerçevede diğer piyasalar üzerindeki kırılımsal etkileri (ripple effect) de göz önünde bulundurulduğunda elektronik ticaret alanında mevcut boşluklardan yararlanarak başta aracı hizmet sağlayıcılarının tekel veya oligopoller meydana getirmesinin önlenmesi öncelik arz etmektedir.

Son olarak Avrupa Birliği mevzuatı ile entegrasyonun sağlanması amacının da bu kanun değişikliğinin ortaya çıkmasında etkili olduğu gözlemlenmelidir. Bilhassa Avrupa Parlamentosu’nun yayımladığı 2019/1150 sa. Çevrimiçi Aracılık Hizmetlerinin Ticari Kullanıcıları için Adilliği ve Şeffaflığı Teşvik Etmeye İlişkin Tüzük ve Dijital Hizmetler ve Dijital Piyasalar Düzenleme taslaklarına kanun değişikliği teklifinde atıf yapılması Türkiye’nin AB müktebesatıyla uyum çalışmaları  kapsamında değerlendirilmelidir.

Madde Madde Öngörülen Değişiklikler

Madde 1. Kapsam

Kanun, kuruluş ve faaliyetleri kendi özel kanunları tarafından düzenlenen bazı işletmelerin söz konusu değişiklik hükümlerine tabi olmayacağını öngörmektedir. Bu sebeple gösterilen bu işletmeler Kanun kapsamında hizmet sağlayıcısı  veya  aracı  hizmet sağlayıcısı   olarak  nitelendirilemeyeceklerdir.

Sözgelimi, Anayasa uyarınca düzenleyici ve denetleyici fonksiyon üstlenen kurumlarla 6362 sayılı Kanun’a tabi yatırım kuruluşları, merkezi takas kuruluşları ve sair sermaye piyasası kurumları bu Kanun hükümlerinin çizdiği    yasal    çerçevede değerlendirilmeyecektir. Değişik maddenin kapsam dışında bıraktığı işletmeleri düzenleyen kanunların sayma yoluyla belirtilmesi dikkat çekicidir.

Madde 2. Tanımlar

İlgili madde hükmü ile Taslak genel gerekçesinde güdüldüğü belirtilen temel objektiflerden birisi olan birbiriyle karıştırılması olası kavramların basit ifadelerle tanımlanması yoluna gidilmiştir. Sözgelimi, Aracı Hizmet Sağlayıcısı; elektronik ticaret pazaryeri ("Pazar") olarak gösterilen aracılık hizmetlerinin sunulduğu elektronik ticaret ortamı kapsamına giren ve e-ticaret faaliyetlerinde bulunulan internet siteleri, mobil siteler veya uygulamalar gibi platformlarda hizmet sağlayıcılarının mal ve/veya hizmet temini sözleşmeleri yapmasına ya da kendilerine sipariş verilmesine olanak tanıyan aracılardır. Taslak metnin üzerine kurgulandığı diğer temel kavram olan Hizmet Sağlayıcısı ise başkasına ait Pazarda veya kendisine ait bir elektronik ticaret ortamında (ortam) mal/hizmet temini sözleşmeleri yapan ya da sipariş alan hizmet sağlayıcısı olarak nitelendirilmiştir. Bu kapsamda hizmet sağlayıcıların çoğunlukla küçük ya da orta ölçekli işletmeler olacağı ve hatta bu tür girişimlerin ekonomik büyüklüğü dikkate alındığında Türkiye’de faaliyette bulunan birkaç majör aracı hizmet sağlayıcısının kendilerine sunacağı Pazarlarda faaliyette bulunduğunu söylemek mümkündür.

Yeni düzenleme ile birlikte aracı hizmet sağlayıcılarının ve hizmet sağlayıcıların kayıtlarının tutulması, bunların işledikleri elektronik ticaret verilerinin toplanması ve işlenmesi, akabinde elde edilen sonuçların istatistiklere dökülmesi erekleriyle elektronik ticaret bilgi sistemi oluşturulması (ETBİS) öngörülmektedir.

ETBİS sisteminin Ticaret Bakanlığı tarafından kullanılması beklenmektedir. Böylece Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde elektronik ticaret faaliyetleri ile ilgili olarak Ticaret Bakanlığının yeni yükümlülükler altına gireceği açık olmakla birlikte elektronik ticaret hacmi düşünüldüğünde böylesi büyük ölçekte dataya Bakanlıkça koşulsuz bir erişimin sağlanacak olması pek çok soru işaretine sebep olacaktır.

Aracı hizmet sağlayıcıların ve hizmet sağlayıcıların tabi olacakları muhtelif yükümlülüklerin  belirlenebilmesi  için dayanak alınacak eşikler net işlem hacmi’ne göre ortaya konacaktır. Buna göre Aracı Hizmet Sağlayıcıların aracılık hizmetlerini yürüttükleri Pazaryerleri ve hizmet sağlayıcıların Pazaryeri niteliğinde olmayan kendilerine ait ortamlarda belirli dönemlerde yapılan sözleşme ve verilen siparişler için düzenlenecek nihai fatura ve muadili belge değerleri toplamları uyarınca bu Kanun kapsamında uyum göstermeleri gerekecek bazı mükellefiyetler söz konusu olacaktır. Böyle demekle birlikte net işlem hacminin bulunmasında aracı hizmet sağlayıcılar ile hizmet sağlayıcıların işleyecekleri iptal ve iadeler dikkate alınmayacaktır. Kanun koyucu aracı hizmet sağlayıcıların ve hizmet sağlayıcıların öngörülen düzenlemelerin etrafını dolanmasını engellemek için Ticaret Kanunu’ndan tanıdığımız anonim şirketlerde hakimiyet teşkil etmeye yarayan unsurlara benzer bazı hususları ekonomik bütünlük kavramı içerisinde değerlendirerek ilgili yükümlülüklerden kaçınılmasını önlemeye çabalamıştır.

Madde 3. Hukuka Aykırı İçerik

İlgili madde hükmü ile kanun koyucu, aracı hizmet sağlayıcıların Pazaryerleri üzerinden hizmet sağlayıcıların sunduğu içerik ve bu içeriğe konu mal veya hizmetlerin taşıdığı hukuka aykırılıklardan aracıların sorumlu olmayacaklarını ifade ederek  onları  önemli  bir sorumluluk altına girmekten kurtarmış görünmektedir. Bununla birlikte diğer kanunlarda aksine hüküm bulunan hallerde - Ticaret Kanunu mad. 54 ve devamında haksız rekabetten bazı hallerde içeriğin sunulduğu web sitesinin sorumlu tutulması örnek olarak verilebilecektir.- ilgili madde hükmünde belirtilen  bağışıklık işlemeyecektir.

Bununla birlikte ilgili madde hükmü ile hizmet sağlayıcıların önerdiği içeriğin hukuka aykırılığını herhangi bir surette öğrenen aracı hizmet sağlayıcıları herhangi bir gecikmeye mahal vermeksizin ilgili içeriği kaldırması ve hukuka aykırılıkla alakalı gerekli bilgilendirmeyi yetkili kamu kurum ve kuruluşlarına yapılması bakımından yükümlü kılınmıştır. Ancak ilgili yükümlülüğün yalnızca fikri ve sınai mülkiyet haklarının ihlali halleriyle sınırlı spesifik hukuka aykırı içerikler için aracı hizmet sağlayıcıların kendilerine hak sahibinin hak durumunu yansıtan bilgi ve belge ile destekli şikayetlerini iletmeleri halinde ilgili ürünü yayımdan kaldırma yetkisi dahilinde olduğunu belirtmekte fayda vardır.

İlgili madde devamında hizmet sağlayıcının aksini kanıtlar bilgi ve belgelerle aracıya  itirazı durumunda ilgili içeriğin yeniden sunulacağı da belirtilmiştir.

Madde 4. Kişisel Verilerin Korunması

Bu değişiklikle Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’un onuncu maddesinin yürürlükten kaldırılması suretiyle çifte regülasyon sorunu giderilmeye çalışılmıştır. Zira Kişisel Verilerin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri halihazırda aracı hizmet sağlayıcıları ve hizmet sağlayıcıları da kapsamakta ve ortadan kaldırılan bu hükümle öngörülenden çok daha detaylı bir düzenleme içermektedir.

Madde 5. Bakanlığın Yetkileri

Elektronik ticaret alanında haksız rekabetin önlenmesi ve rekabetin korunması amaçlarını sağlamak üzere Ticaret Bakanlığı bu hükümle aracı hizmet sağlayıcıların ve hizmet sağlayıcıların faaliyetlerini düzenlemeye ve ayrıca aracılık sözleşmesine dahil edecek zorunlu maddeleri belirlemeye yetkili kılınmıştır.

Bu maddeyle Bakanlık’a ayrıca Kanun hükümlerinin uygulanmasını temin etmek üzere gerekli denetimler yapma, bunların sonuçlarını duyurma, denetimin gerektirdiği teknik bilgi ve uzmanlık için bilirkişi görevlendirme yetkileri tanınmıştır ki Kanun’un burada  bilhassa  rekabet hukukunun yaklaşımlarını istihdam etme yoluna gittiği göze çarpmaktadır. Ancak bu denetimlerin elektronik ticaret faaliyetleri açısından    nasıl    yürütüleceğinin detaylandırılması Yönetmelik ve diğer ikincil regülasyonlara bırakılmış görünmektedir.

Bununla birlikte Bakanlık aracı hizmet sağlayıcılar ile hizmet sağlayıcıların kendilerine bu Kanun ile yüklenen mükellefiyetlere uyum sağlamaları için ilgili usul ve esasları da belirlemeye yetkili kılınmıştır.

Son olarak Bakanlık’ın veri kontrolünü ele geçirmesi ile yakından ilişki olarak bu madde ile sesli arama ve kısa mesaj (SMS) yoluyla  ticari elektronik ileti gönderen gerçek veya  tüzel kişi abone bilgilerini de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan çekme yetkisini haiz kılınmıştır.

Madde 6. İdari Yaptırımlar

Bu hükümle; Kanun’da gösterilen yükümlülüklere aykırı hareket eden aracı hizmet sağlayıcılara ve hizmet sağlayıcılara Bakanlık tarafından belli oranlarda idari para cezası verileceği, bu yaptırımların gerektirdiği ödemelerin yapılmaması  durumunda  idari para cezasının kaç katına çıkarılacağı, ayrıca ilgili ihlalin ortadan kaldırılması için ne kadar süre verileceği ve bu sürede de uyumsuzluğun giderilmemesi halinde ilgili içeriği çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı  verilebileceği, bu kararın Erişim Sağlayıcıları Birliğine    gönderileceği    hususları düzenlenmiştir. Ayrıca bu tür erişimin engellenmesi veya içeriğin kaldırılması kararlarına karşı ilgililerin her ne kadar söz konusu yaptırımların idari nitelik taşıdığından hareketle idare mahkemelerine başvurulması daha beklenebilir idiyse de sulh ceza hakimliğine itirazda bulunabilecekleri belirtilmiştir.

İdari para cezasını gerektirecek fiillerin Bakanlığı yanıltmaya yönelik iş ve eylemler çerçevesinde gerçekleştirilmesi durumunda ilgili cezaların on katının uygulanacağı hükmü de burada ihdas edilmiştir. Bu hükümde öngörülen idari para cezalarının bir takvim yılı içerisindeki toplam tutarı, yukarıda tanımlanan net işlem hacmi bakımından altmış milyar liralık eşiği aşmayan aracı hizmet sağlayıcı veya hizmet sağlayıcılar için beş yüz milyon lirayı aşamayacaktır. Bununla birlikte bu sınırlandırma Bakanlığı aldatma amacı güden ihlaller için uygulamaya konulmayacaktır.

Madde 7. Haksız Uygulamalar

Taslak gerekçesinde vurgulandığı üzere, bu değişikliğin temel amaçlarından bir diğeri de elektronik ticarette haksız rekabet teşkil edecek uygulamalara bir set çekme isteği olduğundan bu hükümle Ticaret Kanunu mad. 54 ve devamında regüle edilen haksız rekabet kurumuna bilhassa formüle edilme şekli başta olmak üzere çok benzer bir haksız rekabet düzenlemesi kurgulanmıştır.

İlk fıkrada haksız rekabetin yasaklandığından bahsedildikten sonra aracı hizmet sağlayıcının hizmet sağlayıcıya yönelik hangi uygulamalarının haksız rekabet teşkil ettiğinin tanımlanmasına gidilmiştir. Sonraki fıkrada ise kayıtsız koşulsuz haksız rekabete yol açan ve özellikle pratikte çok fazla rastlanan ve şikayet konusu edilen uygulamalar  örneklenme  yoluyla ancak tahdidi olmamak üzere gösterilmiştir. Madde hükmünün  kapsamı aracı hizmet sağlayıcılarının, hizmet sağlayıcılara yönelik haksız  rekabet oluşturacak uygulamaları sürdürmelerinin engellenmesinden ibaret olsa da kanaatimizce hizmet sağlayıcılar da her ne kadar nadir  de olsa aracı hizmet sağlayıcılara karşı haksız rekabete yol açacak eylemlerde bulunabilecek veya tüketiciler de bunlara karşı dürüstlük kuralını    ihlal    eden    davranışlar benimseyebilecektir.

Haksız rekabet örnekleri arasında sayılan aracıya yapılan ödemelerin belirtilen sürede aktarılmaması ile ilgili olarak ayrıca aracı ile ekonomik bütünlük içerisinde bulunan ödeme hizmet sağlayıcısına yapılan ödemelerin de kapsama girdiği açıkça ifade edilmiştir.

Aracı hizmet sağlayıcıların, hizmet sağlayıcılara ödenmesi gereken satış bedellerini kendi tasarrufları altına girmesinden itibaren en geç beş gün içinde ilgililerine aktarmaması, hizmet sağlayıcının kampanyalı mal veya hizmet satışına zorlanması, aracı ile hizmet sağlayıcının aralarındaki ilişkiye dair ticari koşulları yazılı olarak veya elektronik ortamda akdedecekleri aracılık sözleşmesiyle belirlememesi veya bu sözleşme klozlarının açık, anlaşılır ve hizmet sağlayıcının kolaylıkla erişebileceği şekilde formüle edilmemiş olması, hizmet sağlayıcının aleyhine olacak şekilde geçmişe yönelik veya tek taraflı olarak sözleşme hükümlerinde değişiklik yapılması ya da buna olanak tanıyan hükme aracılık sözleşmesinde yer verilmesi, hizmet verilmeksizin veya verilen hizmete ilişkin tutarın açıkça aracılık sözleşmesinde belirtilmeksizin hizmet sağlayıcıdan bedel temin edilmesi, aracılık sözleşmesi tahtında nesnel bir ölçüte yer verilmeksizin veya kamu kurumları ile adli mercilere başvuru yapıldığı gerekçesiyle hizmet sağlayıcının ranking’inin (sıralama, tavsiye, öneri listeleri vb.) düşürülmesi veya ona sunulan hizmetin sınırlandırılması, askıya alınması (put on suspension) veya tamamen sonlandırılması gibi haller haksız rekabete örnek olarak verilmiştir.

Madde 8. Aracı Hizmet Saylayıcılarının Yükümlülükleri

Halihazırda yürürlükte olan yükümlülüklere ek olarak bu madde kapsamında tüm aracı hizmet sağlayıcılar için ekstra mükellefiyetler getirildiği gibi ayrıca net işlem hacmi ve iptal  ve iadeler hariç işlem sayısı belli eşikleri  aşanlar için ayrıca uymaları gereken hususlar gösterilmiştir.

Net işlem hacmi ve işlem sayısından bağımsız olarak değişik Kanun uyarınca aracı hizmet sağlayıcısı sıfatını alan tüm işletmeler aracılık hizmetlerini sundukları pazaryerlerinde kendilerine veya ekonomik bütünlük içindeki bulundukları kişilere ait markaları taşıyan  ya da üzerinde marka kullanım hakkına sahip oldukları malları satamayacağı gibi bunların satışına aracılık da edemeyecektir. Kanun bununla kalmayarak bu türden malların sunulduğu farklı pazaryerlerine veya diğer ortamlara aracı hizmet sağlayıcıların herhangi bir surette erişim sağlayamayacağını ve bu tür elektronik ticaret ortamlarının tanıtımını yapamayacağını da ihdas etmiştir. Bununla birlikte geleneksel satış yöntemlerinden yararlanan, diğer deyişle toplam satış hasılatının yarısından fazlasını elektronik  ticaret dışında yürüttüğü satışlardan temin edenlerin markasını taşıyan ürünler veya üzerinde marka kullanım hakkını haiz olduğu mallar bu hükme istisna oluşturmaktadır.

Keza, aracı hizmet sağlayıcılar; diğer aracıların veya hizmet sağlayıcıların yazılı yahut elektronik olarak önceden rızasını almaksızın bunlara ait ETBİS’e kayıtlı domain adlarının ana unsurunu teşkil eden tescilli markalarını kullanmak suretiyle çevrimiçi arama motorlarında herhangi bir pazarlama veya tanıtım  faaliyetine girişemeyecektir.

Bir takvim yılındaki net işlem hacmi on milyar lirayı aşan aracılar için ek olarak bazı yükümlülükler öngörülmüştür ki bunlar da çoğunlukla aracıların faaliyetlerini yürütürken rekabeti ihlal ederek küçük piyasa katılımcıları ile tüketicileri menfaat kaybına uğratmasını engelleme girişimidir. Bu kapsamda, aracılar; hizmet sağlayıcı ve alıcının verilerini münhasıran aracılık faaliyetleri çerçevesinde kullanacak ve pazaryerleri de dahil  olmak üzere elektronik ticaret ortamlarında hizmet sağlayıcılarla    rekabeti    esnasında yararlanmayacaktır.

Aynı zamanda hizmet sağlayıcının işlemleri sırasında edindiği verilerin bedelsiz olarak taşınmasına veya erişime açık tutulmasına yönelik de aracıların teknik olanaklar  sağlaması gerekmektedir.

Bu türdeki aracılar; şirket kurmaları, bir  şirketin paylarını devralmaları veya devretmeleri hallerinde tescilden veya devrin pay defterine işlenmesinden itibaren bir ay içinde bu işlemleri Bakanlığa bildirecektir. Dahası, Sermaye Piyasası Kurulunun 6362 sayılı Kanun uyarınca yetkilendirdiği bağımsız denetim  kuruluşlarının  aracıya  ilişkin belirtilen hususlarda hazırladığı denetim raporunu Bakanlığa göndermek ve hizmet sağlayıcıların sunduğu hukuka aykırılık taşıyan içeriklerle ilgili raporu da yine Bakanlıkla paylaşmak yükümlülüğü altındadırlar.

Kanun, son zamanlarda git gide yaygınlaşan agresif reklam stratejilerine karşı bir takvim yılındaki net işlem hacmi otuz milyar lirayı  aşan ve işlem sayısı iptal ve iadeler hariç bırakılmak üzere yüz bin adedi geçen aracılar için belli miktarlarda reklam harcaması yapabilmesine izin vermiştir. Kanun’da açıklandığı şekliyle hesaplanan tutar, aracının ve onun ekonomik bütünlüğü içinde yer alarak ilgili pazaryerinde faaliyette bulunan hizmet sağlayıcılarının toplam reklam bütçesine denktir. Benzer şekilde, aracıların aynı hesaplama yöntemi kullanarak net işlem hacminin yalnız belli kısmına kadar olan indirim bütçesi çerçevesinde promosyon, ödül, puan ve sair kampanya araçları sunabilmesine izin verilmiştir.

Ancak yukarıda belirtilen ölçekteki aracılar, hizmet  sağlayıcıların  ticari  ilişkilerini, alternatif kanallardan mal veya hizmet sunmasını ya da reklam/tanıtım yapmasını da kısıtlayamayacaktır.

Son kategoride ise bir takvim yılındaki net işlem hacmi altmış milyar lirayı ve iptal ve iadeler hariç olmak üzere işlem sayısı yüz bin adedi geçen aracılar yer almaktadır. Bu büyüklükteki aracılar, pazaryerlerinde kredi kartı aracılığıyla yapılan kredili ödeme işlemleri ile diğer ödeme işlemleri hariç olmak üzere ekonomik bütünlüğü içerisinde yer aldığı bankalarla Sermaye Piyasaları Hakkındaki Kanun’a tabi şirketlerin sunduğu her türlü işlemin gerçekleştirilmesine dönük olanaklar sağlayamazlar.

Keza, bu aracılar; 6493 sayılı Kanun kapsamındaki elektronik para kuruluşlarının ihraç ettiği elektronik  paraların  kabulüne ilişkin imkan tanıyamayacağı gibi  belli istisnalar saklı kalmak kaydıyla eşya taşımacılığı, taşıma işleri organizatörlüğü ve posta hizmet sağlayıcılığı faaliyetlerinden de yasaklanmıştır.

Madde 9. Hizmet Sağlayıcılarının Yükümlülükleri

Her ne kadar aracı hizmet sağlayıcılar kadar yoğun ve sıkı bir yükümlülükler rejimine tabi tutulmasalar da toplam satış hasılatının yarısından fazlasını elektronik ticaret ile elde eden hizmet sağlayıcıları bakımından aracılara uygulanacak pek çok mükellefiyetin kıyasen uygulanması öngörülmüştür. Bu çerçevede, hizmet sağlayıcılar; rızasını almadığı sürece ekonomik bütünlük içinde bulunmadığı kimselerin ETBİS’e kayıtlı alan adının ana unsurunu teşkil eden tescilli markasını kullanarak çevrim içi arama motorlarında pazarlama ve tanıtım faaliyetinde bulunmayacaktır.

Bunun dışında aracı hizmet sağlayıcılar için düzenlenmiş on milyarlık, otuz milyarlık ve altmış milyarlık net işlem hacimleri şeklindeki eşikler ve bu kategoriler için yukarıda  değinilen ekstra yükümlülüklerin birçoğu kıyasen hizmet sağlayıcılar için de geçerlidir. Sözgelimi, hizmet sağlayıcıların sahip olabileceği maksimum reklam ve indirim bütçelerinin hesaplanması usulü aracılar için belirtilen  şekilde olacaktır.

Madde 10. Elektronik Ticaret Lisansları

Belli eşik değerleri geçen aracıların  faaliyetlerini sürdürebilmek için Bakanlıktan ilgili lisansı alması ve yenilemesi  gerekmektedir. Bir takvim yılındaki net işlem hacmi on milyar lirayı ve iptal ve iadeler hariç işlem sayısı yüz bin adedin üzerinde olan aracılar bu lisans için başvuruda bulunmak zorundadır. İlk defa yapılacak başvuru haddin aşılmasını izleyen takvim yılının; lisans yenileme başvurusu ise eşiklerin aşıldığı her takvim yılının mart ayı içinde yapılacaktır. Lisans ücretinin ödendiğine dair belgelerin ibrazı dışında lisans alma/yenileme başvurularında başka bir koşula aracılar mecbur  bırakılmayacaktır.

Lisans ücreti kanunda belirtildiği üzere başvurucu aracının ve onun ekonomik bütünlük içerisinde bulunduklarının bir takvim yılı içerisindeki net işlem hacimleri ve işlem sayıları gözetilerek ilgili hesaplama  yapılacaktır. Bu tutarlar Bakanlık tarafından peşin olarak tahsil edilecektir. Bu maddeye dahil edilen parasal limitler ETBİS verileri kullanılmak suretiyle elektronik ticaret hacmindeki yıllık bazda meydana gelen  değişim oranında güncellenecektir. Lisans ücretinin hesabında aracı hizmet sağlayıcıların ve ekonomik bütünlük içerisinde bulunduklarının pazaryerleri üzerinden yurt dışına gerçekleştirdikleri satışlar kapsama alınmayacaktır.

Madde 11. İntibak Hükmü

İlgili yükümlülüklere uyum sağlanabilmesi için bu madde ile gösterilen tarihlere kadar bazı aracılara altı ay-on sekiz ay arası süreler tanınmıştır. Bazı yükümlülüklerin aciliyet taşıması söz konusu olduğundan bunlar için zamansal toleransın çok daha sınırlı olarak belirlendiği görülmektedir.

Diğer yükümlülüklere Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren aracıların ivedilikle uyum sağlamaları gerektiği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede Kanun, yürürlük tarihinden önce yapılan ve aynı tarihten itibaren altı ay içerisinde bu Kanun’a uyumlu hale getirilmeyen aracılık sözleşmelerinin aksine hükümler barındıran kısımlarının geçersiz olacağını belirtmektedir.

Sonuç

Gerek Hizmet Sağlayıcılar bakımından gerekse Aracı Hizmet Sağlayıcılar bakımından önemli yükümlülükler getiren kanun değişikliği tarafımızca incelenmiş siz değerli Müvekkil Şirketlerimizin bilgilerine sunulmuştur. Bununla birlikte, Kanun maddesine atıfla ekonomik bütünlük tanımlaması nedeniyle yalnızca hizmet sağlayıcıların veya aracı hizmet sağlayıcıların değil sağlayıcılarla ilintili şekilde aynı ekonomik bütünlük içinde bulunan finansal ödeme kuruluşlarının da Kanun’dan etkileneceği  açıkça ortadadır.

Düzenlemelere tabi Müvekkil Şirketlerin regülasyona gerekli uyum  süreçlerini 01.01.2023 tarihine dek başlatması gerekmektedir.

Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un İncelenmesi